19 Eylül 2007 Çarşamba

STRATEJİK DÜŞÜNCE HARİTASI

STRATEJİK BİR İLETİŞİM İMKANI OLARAK
HALKLA İLİŞKİLLER


Halkla ilişkiler, kurumların itibarını, algılanmalarını ve iletişimini düzenleyen bir disiplin olarak stratejik öneme sahiptir. Ülkemizde henüz istenilen yaygınlığa ve bilinirliğe ulaşamayan ve “gücü” yeteri kadar anlaşılamayan halkla ilişkiler; etkinlik düzenleme, basın bülteni yazma ve medya ilişkilerinin ötesinde, kurumlar için stratejik bir yönetim birimidir. Bugün geldiği noktada ise, Sosyal sorumluluk projeleri, kamuoyu oluşturma, gündem yaratma, hedef kitlelerde doğru algılamalar oluşturma gibi pek çok konuda önemli işler başarmaktadır.

Son yıllarda Kriz iletişimi alanında da büyük mesafeler kat eden halkla ilişkiler, şirketler ve kurumlar için artan bir değer haline gelmiştir. Hızlı tren faciasıyla yaşadığımız iletişim krizi, bazı gerçekleri çarpıcı bir şekilde ortaya koymuştur. Sağlık Bakanlığı yetkilileri ölü sayısını olduğundan çok fazla olarak açıklamışlar ve büyük bir tedirginlik yaratmışlardı. Eğer yetkililer, krizi tek merkezden koordineli olarak yönetebilselerdi infiale yol açacak gelişmeler yaşanmayacaktı. Yanlış anlamalarla ve düzensiz iletişimle, sadece felaketler esnasında karşılaşmıyoruz Örneğin Avrupa Birliği hedefi, Kıbrıs meselesi, kamu yönetimi reformu gibi pek çok konuda kamuoyu sağlıklı ve doğru bilgilendirmeye ihtiyaç duymaktadır. Ne yazık ki çok önemli bir tepki ya da sorunla karşılaşıldığı zaman “algılamanın” ve iletişimin önemi fark ediliyor.

Türkiye, siyasi ve sosyal bir değişim süreci yaşıyor. Bu değişimin sağlıklı bir şekilde gelişebilmesi için tüm sosyal tarafların katılımını sağlamak, demokratik yaşamı ve kültürü geliştirmek, sivil katılımı arttırmak gerekmektedir. Yanlış anlamaların arka planında “doğru bilgilendirme” eksikliği göze çarpmaktadır. Bunun için medya ve kamuoyu ilişkilerini halkla ilişkiler ile sağlamak daha doğru olacaktır. Bilginin bu kadar yoğun olduğu bir çağda manipülasyonlara yer vermeyecek şekilde iletişim kurabilmek profesyonel bir iştir. Halkla ilişkiler kurum ve kamuoyu arasında sağladığı çift yönlü iletişimle karşılıklı anlayışın gerçekleşmesini sağlamaktadır.


İşletmeler için ise halkla ilişkiler, tüketici ile bütünleşmeyi sağlaması ve kamuoyu algılamalarını yönetmesi açısından gittikçe artan kritik bir öneme sahiptir. Modern pazarlamanın kullandığı teknikler arasında pazarlama amaçlı halkla ilişkiler de bulunmaktadır. (marketing public relations ) Bugün halkla ilişkiler, hem kamu kuruluşlarına hem de özel sektöre yönelik, pazarlama odaklı stratejik yaklaşımı ile uzun vadeli iş sonuçları üretebilmektedir. Tüketici ile sadece satış temelli bir ilişki firmaların “itibarlarını” yükseltmeleri için yeterli değildir. Halkla ilişkiler; firmaların çevresini ve tüm sosyal paydaşları kapsayan stratejik bir planlama ile itibarı yönetir. Kurumsal imajı güçlendirmek için kurumsal iletişim, toplumsal sorumluluk projeleri gibi çalışmalar yapar.

İşletme itibarı satın alınamayacak en önemli değerlerden birisidir. Bugün sadece marka ismi ile milyarlarca dolar değerinde olan firmalar vardır. Coca Cola’nın marka değeri 70.45 milyar dolar, Microsoft’un ise, 65.17 milyar dolardır. Bu değer uzun vadeli ve sürekli yapılan çalışmaların neticesinde oluşmaktadır. Tüketici ile ve daha genel olarak kamuoyu ile kurulacak stratejik iletişimle markalara/firmalara yüksek bir katma değer kazandırılabilir. Artık halkla ilişkiler, yoğunlaşan rekabet ortamında “farklılaşmak” ve “katma değer sağlamak” için en çok başvurulan bir disiplin olmaktadır.


Faruk Yazar
16/8/2004

1 yorum:

Recep Hilmi TUFAN | rehitu.com dedi ki...

Verdiğiniz bilgiler için teşekkürler. Bir sorum olacaktı:

Ben şu an İstanbul Üniversitesi İtalyan Dili ve Edebiyatı okuyorum ve açık öğretimden de Halkla İlişkiler okumak istiyorum. Siz bu fikrimi nasıl görüyorsunuz. Veya tavsiye edebileceğiniz başka bir bölüm var mı açık öğretimde? Teşekkürler şimdiden...